azal

listen to the pronunciation of azal
Турецкий язык - Английский Язык
{f} decaying
{f} diminished

The rights of every man are diminished when the rights of one man are threatened. - Bir insanın haklarının tehdit edildiğinde, her insanın hakları azaltılır.

His income was diminished by half after retirement. - Emekli olduktan sonra geliri yarı yarıya azaldı.

fell off

Sales fell off in the third quarter. - Üçüncü çeyrekte satışlar azaldı.

tail off
{f} decrease

The medicine decreased his pain. - İlaç onun acısını azalttı.

Production of rice has decreased. - Pirinç üretimi azaldı.

{f} decreasing

Japan's consumption of rice is decreasing. - Japonya'nın pirinç tüketimi azalıyor.

Our sales are decreasing. - Satışlarımız azalıyor.

fallen off
diminish

The population of this country is gradually diminishing. - Bu ülkenin nüfusu giderek azalmaktadır.

His income was diminished by half after retirement. - Emekli olduktan sonra geliri yarı yarıya azaldı.

{f} decreased

Since 1990, methane emissions have decreased by 11%. - 1990'dan beri metan salımları %11 oranında azalmıştır.

My income has decreased ten percent. - Gelirim yüzde on azaldı.

fall off
mute
Английский Язык - Английский Язык
A place near the western extremity of the valley near Jerusalem
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) (Ezel. C.) Ezeller. Başlangıcı olmayan zamanlar
azal

    Расстановка переносов

    a·zal

    Произношение

    Этимология

    () From the Old Testament, "very near", "the way of escape shall be made easy."
Избранное