Orada yirmi civarında insan vardı.
- There were twenty or so people there.
Mektup bir hafta civarında varacak.
- The letter will arrive in a week or so.
Ben yaklaşık bir saat içerisinde döneceğim.
- I'll be back in an hour or so.
Bir sonraki randevumdan önce hâlâ yaklaşık bir saatim var.
- I still have an hour or so before my next appointment.
Bir güne kadar Boston'da kalmayı umuyorum.
- I expect to stay in Boston a day or so.
Ne kadar sıkı çalışırsan çalış, bir sene veya civarında İngilizcede uzmanlaşamazsın.
- However hard you may study, you can't master English in a year or so.
Neden parka falan gitmiyoruz?
- Why don't we go to the park or something?
Bir pizza falan sipariş edebiliriz.
- We could order a pizza or something.
It was about half full or so.