kur yapma

listen to the pronunciation of kur yapma
Türkçe - İngilizce
courtship

Traditionally, men were expected to take the lead in courtship. - Geleneksel olarak erkeklerin kur yapmada öncülük etmesi bekleniyordu.

courting

He began courting her in earnest when he found out that she had another suitor. - Onun diğer talibinin olduğunu öğrendiğinde, ciddi olarak ona kur yapmaya başladı.

wooing

He tried wooing her with love poems. - O aşk şiirleriyle ona kur yapmaya çalıştı.

suit

He began courting her in earnest when he found out that she had another suitor. - Onun diğer talibinin olduğunu öğrendiğinde, ciddi olarak ona kur yapmaya başladı.

addresses
flirtation
kur yapmak
flirt
kur yapmak
{f} sue
kur yap
philander
kur yap
{f} woo

He tried wooing her with love poems. - O aşk şiirleriyle ona kur yapmaya çalıştı.

Tom's attempts to woo usually fail. - Tom'un kur yapma girişimleri genellikle başarısız olur.

kur yap
{f} wooing

He tried wooing her with love poems. - O aşk şiirleriyle ona kur yapmaya çalıştı.

kur yapmak
woo
kur yapmak
court
kur yapmak
make love to
Kur yapmak
pull someone's leg
kur yapmak
rush
kur yapmak
pitch

Tom didn't want to pitch. - Tom kur yapmak istemedi.

Tom doesn't want to pitch. - Tom kur yapmak istemiyor.

kur yapmak
pay one's attention to smb
kur yapmak
pay one's addresses to
kur yapmak
to pay court to, to make advances to, to flirt, to court
kur yapmak
make a pass at
kur yapmak
pay court to
kur yapmak
spark
kur yapmak
philander
kur yapmak
pay one's court to
kur yapma