kritik

listen to the pronunciation of kritik
Türkçe - İngilizce
critical

He was in critical condition. - O, kritik durumdaydı.

The world's tropical rainforests are critical links in the ecological chain of life on the planet. - Dünyadaki tropikal yağmur ormanları, gezegende yaşamın ekolojik zincirine kritik bağlantılıdır.

supreme
write-up
critic

In critical moments even the very powerful have need of the weakest. - Kritik anlarda en güçlülerin bile zayıflara ihtiyacı vardır.

He was in critical condition. - O, kritik durumdaydı.

crucial
critical, crucial; critic; critique
critical, crucial
critical review, critique
tight
med. critical
review
climacteric
criticism
critique
mission critical
crytic
kritik olmayan
uncritical
kritik kitle
(Askeri,Ticaret) critical mass
kritik aksama
(Bilgisayar,Teknik) critical failure
kritik altı
supercritical
kritik arazi
(Askeri) key terrain
kritik bakım
(Tıp) critical care
kritik durum
critical state
kritik etmek
criticize
kritik hata
(Bilgisayar) critical error
kritik irtifa
(Askeri,Havacılık) critical altitude
kritik olay
(Havacılık) critical incident
kritik olmayan
noncritical
kritik soğuma
critical cooling
kritik süreç
(Tıp) critical process
kritik sıklık
(Gıda,Teknik) critical frequency
kritik teori
critical theory
kritik tesis
(Askeri) critical facility
kritik ve yorum
criticism and interpretation
kritik veri
(Bilgisayar,Teknik) critical data
kritik veri
sensitive data
kritik yol metodu
(Askeri,İnşaat) critical path method
kritik yük
ultimate load
kritik önem
critical importance
kritik üstü
(Çevre,Teknik) supercritical
Kritik Unsurlar Koruma Programı
(Askeri) Key Assets Protection Program
kritik akım
critical flow
kritik akış hızı
critical flow velocity
kritik alan
critical area
kritik alanlar
(Çevre) critical areas
kritik alt deney
critical sub-test
kritik altı akım
(Askeri) supercritical flow
kritik altı akım
shooting flow
kritik altı deney
(Çevre) subcritical test
kritik amortisman
critical damping
kritik an
moment of truth
kritik an
zero hour
kritik an geldiğinde
when the balloon goes up
kritik arıza
(Havacılık) critical defect
kritik arızalı
(Havacılık) critical defective
kritik açı
critical angle
kritik açılma hızı
(Havacılık) critical opening speed
kritik basınç
critical pressure
kritik bilgi; kritik istihbarat muhaberesi; Kritik çağrı (istihbarat)
(Askeri) critical information; critical intelligence communication; critical message (intelligence)
kritik bir anda
in a critical moment
kritik biçimde
crucially
kritik bole
critical range
kritik bölge
critical range
kritik bölge
critical range, critical region
kritik bölge
(Askeri) critical zone
kritik bölge
(Matematik,Teknik) critical region
kritik bölüm
(Bilgisayar) critical section
kritik büyüklük
(Fizik,Teknik) critical size
kritik cihaz
(Çevre) critical device
kritik daire
critical circle
kritik dalga boyu
critical wavelength
kritik deformasyon
critical deformation
kritik denge
critical stability
kritik derinlik
(Çevre) critical depth
kritik değer
critical value
kritik değişmezler
critical constants
kritik direnç
critical resistance
kritik dur
(Bilgisayar) critical stop
kritik durumda olmak
be on the razor's edge
kritik duruş
(Bilgisayar) critical stop
kritik dönem
climacteric
kritik düşü
critical head
kritik eksiklik
(Bilgisayar,Teknik) critical defect
kritik emniyet unsuru; kritik süreklilik unsuru
(Askeri) critical safety item; critical sustainability item
kritik enerji
critical energy
kritik evre
(Pisikoloji, Ruhbilim) critical period
kritik eğim
critical slope
kritik eşik değeri
(Pisikoloji, Ruhbilim) critical threshold value
kritik faaliyet
(Politika, Siyaset) critical acitivity
kritik fenomen
(Kimya,Teknik) critical phenomena
kritik frekans
critical frequency
kritik gereç
critical material
kritik gerilim
critical voltage
kritik gerilme
ultimate tension
kritik gerilme
critical stress
kritik günler
(Tıp) critical days
kritik güç birimi
(Havacılık) critical power unit
kritik hacim
critical volume
kritik hal
critical state
kritik hizmetler
critical services
kritik hız
critical velocity
kritik hız
critical speed
kritik istihbarat
(Askeri) critical intelligence
kritik istihbarat muhabere sistemi
(Askeri) critical intelligence communications system
kritik ivme
critical acceleration
kritik izler
(Askeri) significant tracks
kritik kayma hızı
(Askeri) critical shear velocity
kritik kesim
critical section
kritik kesit
critical section
kritik kolon yükü
critical column load
kritik kullanım göstergesi
(Askeri) critical employment indicator
kritik kuplaj
(Elektrik, Elektronik,Teknik) critical coupling
kritik kusur
(Bilgisayar,Teknik) critical fault
kritik kuvvet
critical force
kritik kütle
(Kimya) critacal mass
kritik kütle
critical mass
kritik madde
(Askeri) critical item
kritik maddeler
(Askeri) critical materials
kritik mak sayısı
(Havacılık) critical mach number
kritik malzeme listesi
(Askeri) critical item list
kritik meyil
critical slope
kritik motor
(Havacılık) critical engine
kritik müşterek görev tahsisi
(Askeri) critical joint duty assignment
kritik nem
critical humidity
kritik nokta
critical point

You sure guessed the critical points of that teacher's exam. - O öğretmenin sınavının kritik noktaları emin olarak tahmin ettin.

kritik nokta
peril point
kritik nokta
(Kimya) critacal point
kritik nokta
crucial point
kritik noktayı atlatmak
turn the corner
kritik nükleer silahla tasarım bilgisi
(Askeri) critical nuclear weapons design information
kritik olaylar 
(Fizik) critical phenomena 
kritik olma durumu
criticality
kritik olma durumu
supercriticality
kritik oran
(Pisikoloji, Ruhbilim) critical ratio
kritik organ
(Tıp,Teknik) critical organ
kritik periyod
(Tarım) critical period
kritik personel
(Askeri) leader fill
kritik potansiyel
(Fizik,Teknik) critical potential
kritik reaktör
critical reactor
kritik risk
(Askeri) emergency risk
kritik rutubet
critical humidity
kritik rüzgar hızı
critical wind velocity
kritik sapma
(Bilgisayar) critical bias
kritik satıh
critical surface
kritik sayı
(Spor) crucial point
kritik sonum
(Havacılık) critical damping
kritik soğuma hızı
critical cooling rate
kritik sönümlenme
(Çevre) critical damping
kritik sürat
(Havacılık) critical speed
kritik sıcaklık
critical temperature
kritik unsurlar listesi
(Askeri) key assets list
kritik yavaşlatma
(Gıda) critical damping
kritik yol yöntemi
Critical Path Method (CPM)
kritik yollar
(Tıp) critical pathways
kritik yoğunluk
critical density
kritik yük
critical load, ultimate load
kritik yükseklik
(Havacılık,Teknik) critical height
kritik yüzde
critical percentage
kritik zamanlarda
when the chips are down
kritik çalışmalar
critical studies
kritik çatlak boyu
(Havacılık) critical crack length
kritik çevre
critical environment
kritik çoğaltma
(Bilgisayar) crucial replica
kritik öneme sahip
of the essence
kritik ısı
(Fizik,Teknik) critical temperature
kritik ızgara akımı
critical grid current
kritik üstü akım
(Askeri) subcritical flow
Komutanın İhtiyacı Olan Kritik Bilgiler; Uluslar Arası Telsiz İstişare Komitesi
(Askeri) commander's critical information requirement; International Radio Consultative Committee
Kurmay Başkanı; istasyon şefi; kritik işgal kuvvetleri uzmanlığı/kritik işgal öz
(Askeri) chief of staff; chief of station; critical occupational specialty
aşırı kritik
supercritical
edisyon kritik lit
critical edition
metinsel kritik
textual criticism
tarih ve kritik
history and criticism
Türkçe - Türkçe
Eleştiri
Tehlikeli, endişe veren (durum)
Eleştirmen
Tehlike, endişe veren durum
KRİTİK
(Osmanlı Dönemi) yun. Tenkid. Sıkışık durum, sıkıntılı
KRİTİK
(Osmanlı Dönemi) Tıb: Hastalığın en kötü zamanı.KRUVAZÖR : Fr. Daha ziyade toplarla mücehhez açık denizlerde emniyeti te'min etmek ve konvoyları korumakla vazifeli süratli harp gemisi
KRİTİK
(Hukuk) Eleştiri, tenkid, endişe, verici durum, tehlikeli durum, hassas, duyarlı, zor
kritik