kenetlemek

listen to the pronunciation of kenetlemek
Türkçe - Türkçe
Kenetle tutturmak veya kenetle birbirine bağlamak
Sıkıca birbirinin üzerine kapamak
Sıkıca birbirinin üzerine kapamak: "Baygınlığım sırasında bütün sözleri işitir, doktorun nabzımı tuttuğunu bilir; ama dudaklarımı kenetler, ısırır, köpükler saçardım."- S. F. Abasıyanık
Birbirine geçirerek bağlamak
Birbirine geçirerek bağlamak: "Ellerini dizine kenetleyerek başını önüne eğdi, kaldı."- P. Safa
kenetleme
Kenetlemek işi
kenetlemek