Fotoğraf çekmek için yetersiz ışık var.
- There is insufficient light to take pictures.
Japonya görünüşte içe dönük ve yetersiz uluslararası yapıya sahip olduğundan dolayı sık sık eleştirilmektedir.
- The Japanese are often criticized for being inward looking and insufficiently international in their outlook.
Yol taşıdığı trafik miktarı için yetersizdir.
- The road is inadequate for the amount of traffic which it carries.
Okul olanaklarımız yabancı öğrenciler için yetersizdir.
- Our school facilities are inadequate for foreign students.
Cevabınız tamamen yetersiz.
- Your response is wholly insufficient.
Onun coğrafya bilgisi yetersizdir.
- His knowledge of geography is insufficient.