güneş

listen to the pronunciation of güneş
Türkçe - İngilizce
(isim) Sun

There are nine planets travelling around the sun, the earth being one of them. - Güneşin etrafında dönen dokuz gezegen vardır,Dünya onlardan biridir.

Today is a sunny day. - Bugün güneşli bir gün.

solar

The house is heated by solar energy. - Ev güneş enerjisi ile ısıtılmaktadır.

The nearest star to our solar system is Proxima Centauri. - Güneş sistemimize en yakın yıldız Proxima Centauri'dir.

sunshine

This room doesn't get much sunshine. - Bu oda çok fazla güneş ışığı almaz.

The sunshine tempted people out. - Güneş ışığı insanları dışarı çıkmaya özendirdi.

sun; sunshine; solar
in alnında/altında in full sun
daystar
sunshine, sunlight
helio

Helios is the Greek god of the sun. - Helios, Grek güneş tanrısıdır.

in batması/batışı sunset, sundown
brightness
sun up
sol

The house is heated by solar energy. - Ev güneş enerjisi ile ısıtılmaktadır.

Let's talk about solar energy. - Güneş enerjisinden bahsedelim.

güneş gözlüğü
sunglasses

Tom usually wears sunglasses even when it's not so bright. - Tom genellikle çok parlak olmasa bile güneş gözlüğü takıyor.

Tom shoved his sunglasses to the top of his head. - Tom güneş gözlüğünü kafasının üstüne doğru itti.

güneş ışığı
sunshine

This room gets a lot of sunshine. - Bu oda bol güneş ışığı alır.

My apartment gets plenty of sunshine. - Dairem bol güneş ışığı alır.

güneş yanığı
sunburn

Christine stayed in the shade all day, because she didn't want to get a sunburn. - Christine tüm gün gölgede kaldı, çünkü güneş yanığı olmak istemiyordu.

I have a bad sunburn. - Benim kötü bir güneş yanığım var.

güneş gözlüğü
shade

Tom always wears shades. - Tom hep güneş gözlüğü takar.

güneş sistemi
solar system

The ancient Greeks knew as much about the solar system as we do. - Eski Yunanlar güneş sistemi hakkında bizim bildiğimiz kadar çok şey biliyorlardı.

Earth is the densest planet of the Solar System. - Dünya güneş sisteminin en yoğun gezegenidir.

Güneş-Dil Teorisi
Sun-Language Theory
güneş almak
to the sun
güneş banyosu
sun bath
güneş girmeyen eve doktor girer
(Atasözü) An apple a day keeps the doctor away
güneş tutulması
Solar eclipse, eclipse of the sun
Güneş mabudu
Phoebus
güneş Dil teorisi
the theory of the "Sun Language" (concerning the origin of language put forward in Turkey in the early 1930's)
güneş almak/görmek
to get the sun, get sunlight, see the sun
güneş ayı
solar month
güneş açmak
to become sunny
güneş açmak
for the sun to come out, for it to become sunny
güneş açıyor
The sun is coming out
güneş balçıkla sıvanmaz
(Atasözü) You can't hide the truth
güneş balığı
sunfish
güneş banyosu
sunbath, sunbathing
güneş banyosu yapmak
sunbathe
güneş banyosu yapmak
to sunbathe
güneş banyosu yapılan yer
solarium
güneş batmak
for the sun to set/go down/sink
güneş batması
sundown, sunset
güneş başlığı
topee
güneş dişlisi
sun gear
güneş doğmak
for the sun to rise
güneş doğması
sunrise
güneş enerjisi
sun power
güneş geçirmez
sunproof
güneş geçmek
to have a sunstroke
güneş görmek
be light and sunny
güneş görmek
light and sunny
güneş görmek
to be light and sunny
güneş gözlüğü
sunglasses, dark glasses
güneş gözlüğü
pair of sunglasses
güneş gözlüğü
blinkers
güneş gözlüğü
sunglasses, shades
güneş gülü
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: etyiyengiller) [syn.: güneş gülü, çiy otu, sinek kapan] round-leaved sundew
güneş gülü
sundew
güneş günü
solar day
güneş günü astr
solar day
güneş ile dünya arasındaki gezegen
inferior planet
güneş kollektörü
solar collector
güneş koruması
sun block
güneş kremi
suntan cream
güneş lekesi
sun spot
güneş lekesi
sunspot

Most of the surface of the Sun has a temperature of about 5400 degrees C, but in a big sunspot the temperature can drop to about 4000 degrees C. - Güneş yüzeyinin çoğu 5400 santigrat derecelik bir ısıya sahiptir ama büyük güneş lekesinde sıcaklık yaklaşık 4000 santigrat derece düşebilir.

güneş lekesinin karanlık ortası
umbra
güneş losyonu
suntan cream
güneş merkezli
heliocentric
güneş merkezli gezegen
primary planet
güneş olsa kimsenin üstüne doğmamak
never to think of helping others
güneş paneli
solar panel
güneş saati
sundial
güneş saati mili
gnomon
güneş sabitesi
solar constant
güneş siperliği
eyeshade
güneş siperliği
(araba) sun visor
güneş sistemi
the solar system
güneş sistemi modeli
orrery
güneş sistemi/ dizgesi
solar system
güneş sonrası losyon
after sun lotion
güneş tacı
solar corona
güneş takvimi
solar calendar
güneş tanrısı
sun god
güneş tavuğu
sunbittern
güneş tedavisi
heliotherapy
güneş tekeri astr
solar disk, sun disk
güneş tentesi
sun blind
güneş tutulmak
for the sun to be eclipsed
güneş tutulması
solar eclipse

A solar eclipse is when the Moon blocks the light from the Sun. - Bir güneş tutulması ay güneş ışığını engellediği zaman olur.

Did you see the solar eclipse yesterday? - Dünkü Güneş tutulmasını gördün mü?

güneş ve ayın hareketi ile ilgili
lunisolar
güneş vurmak
1. to have a sunstroke. 2. for the sun to shine on
güneş vurması
sunstroke
güneş yanığı
touch of the sun
güneş yanığı
sunburn, tan
güneş yanığı için bir şeyiniz var mı
Can I have something for sunburn
güneş yanığı olmuş
sunburnt
güneş yanığı olmuş
sunburned
güneş yağı
sun lotion
güneş yılı
solar year
güneş yılı
the solar year
güneş zamanı
solar time
güneş çarpmak
be sunstruck
güneş çarpmak
to get sunstroke, to have sunstroke
güneş çarpmak
to have a sunstroke
güneş çarpması
insolation
güneş çarpması
heat prostration
güneş çarpması
heatstroke
güneş çarpması
sunstroke, heatstroke
güneş çarpması
touch of the sun
güneş çarpması
sunstroke

I suffered sunstroke. - Ben güneş çarpmasından muzdarip oldum.

güneş çarpmış
sunstruck
güneş çevresinde doğudan batıya dönen
direct
güneş çiçeği
heliotrope
güneş ışını
sun ray, sunbeam
güneş ışını
sunray, sunbeam
güneş ışını
sunbeam
güneş ışığı
sunglow
güneş ışığı
sunlight, sunshine
güneş ışığı
sunlight

This room doesn't get much sunlight. - Bu oda çok fazla güneş ışığı almıyor.

A beam of sunlight came through the clouds. - Bulutların arasından güneş ışığı demeti geldi.

güneş ışığı
sun
güneş ışığı ile tedavi etmek
solarize
güneş şapkası
(çift katlı) sun helmet
güneş şapkası
sun hat

Layla put on a sun hat. - Leyla bir güneş şapkası taktı.

güneş şeklinde mücevher
sunburst
güneş şemsiyesi
sunshade, parasol
güneş şemsiyesi
parasol

I am thinking about buying a new parasol. - Yeni bir güneş şemsiyesi satın almayı düşünüyorum.

güney çin güneş porsuğu
(Hayvan Bilim, Zooloji) melogale moschata sorella
güneş kırıcı
blind
batmak (güneş)
lower
güneş kremi
sunscreen

If you don't want to put on sunscreen, that's your problem. Just don't come complaining to me when you get a sunburn. - Güneş kremi sürmek istemiyorsan, bu senin sorunun. Güneşte yandığın zaman bana şikayete gelme.

Tom doesn't always wear sunscreen. - Tom her zaman güneş kremi sürmez.

güneş tutulması
eclipse

During the morning of March 20, 2015, a total solar eclipse will be visible from the Faroe Islands, located northwest of Scotland, and the Svalbard Islands, located east of Greenland. - 20 Mart 2015 sabahı sırasında tam güneş tutulması İskoçyanın kuzeybatısında yer alan Faroe adalarından ve Greenland'in doğusunda yer alan Svalbarg adalarından gözle görülebilir olacak.

Did you see the solar eclipse yesterday? - Dünkü Güneş tutulmasını gördün mü?

güneş tutulması
eclipse of the sun
güneş ışını
sun ray
güneş enerjisi
solar energy

Solar energy is a new source of energy. - Güneş enerjisi yeni bir enerji kaynağıdır.

The problem is that solar energy costs too much. - Sorun güneş enerjisinin çok fazla maliyetinin olması.

güneş görmeyen
sunless
güneş gözlüğü
sun glasses
güneş pili
solar cell
güneş tutulması
total eclipse of the sun
güneş ışını
sunray
güneş ışını
sun beam
güneş ışığı
light

It can harm your eyes to read in the sun's light. - Güneş ışığında okumak gözlerine zarar verebilir.

Life consists of rain and sunshine, of snow and heat, of thunder and lightning, and of winter and summer. - Hayat yağmur ve güneş ışığı, kar ve ısı, gök gürültüsü ve şimşek ve de kış ve yazdan oluşur.

güneş şemsiyesi
sunshade
Güneş enerjisi
solar power

Solar power is getting cheaper every year. - Güneş enerjisi her yıl daha ucuzluyor.

I want a car that runs on solar power. - Ben güneş enerjisi ile çalışan bir araba istiyorum.

Güneş gözlüğü
shades

Tom always wears shades. - Tom hep güneş gözlüğü takar.

Güneş kremi
suntan lotion
Güneş kremi
suncream
batan güneş
sunset
doğan güneş
rising sun
güneş tutulması
solar eclipses
güneş ışığı
sun light
Aydınlık ve güneş tanrısı
Mithras
Filistin güneş kuşu
(Tabiat Doğa) (kuş, Fam: Nectariniidae) palestine sunbird
Greenwich ortalama güneş zamanı
Greenwich mean time
ay güneş
lunisolar
başına güneş geçmek
to get sunstroke
bir çift güneş gözlüğü rica ediyorum
I would like a pair of sunglasses
bol güneş alan oda
sun parlor
gerçek güneş
true sun
gezegenin güneş etrafında dönmesi
revolution
güneş gözlüğü
blinker
güneş ışığı
daylight
halkalı güneş tutulması
annular eclipse
kuvvetli güneş ışığı
sunburst
ortalama güneş
mean sun
ortalama güneş saati
mean time
yakıcı güneş ışığı
sunglow
yalancı güneş
parhelion
Türkçe - Türkçe
Gezegenlere ve yer yuvarlağına ışık ve ısı veren büyük gök cismi
Bu gök cisminin yaydığı ışık ve ısı
afitap
mihr
gün

Güneş çıkmış olsa bile hava soğuktu. - güneşin çıkmış olmasına rağmen, hava soğuktu.

Mars güneşten dördüncü gezegendir. - Merih güneşten dördüncü gezegendir.

şems
(Osmanlı Dönemi) MEHR
(Osmanlı Dönemi) MEHAT
mihs
(Osmanlı Dönemi) DUHA
hurşit
(Osmanlı Dönemi) SAK'A
güneş gözlüğü
Güneş gözlüğü, güçlü ışığın göze ulaşmasını engelleyen renkli veya köyü lenslerden meydana gelen çeşitli biçimlerde görme cihazlarıdır
güneş tacı
(Astronomi) Güneş atmosferinin yoğunluğu çok düşük ve çok sıcak en dış katmanı, korona
güneş tutulması
(Astronomi) Ay'ın, Yer ile Güneş arasına girmesinden dolayı Güneş'in yeryüzünden kararmış olarak görünmesi
güneş banyosu
Vücudun her yanını veya bir bölümünü güneş ışınlarına tutma, güneşlenme
güneş dil teorisi
Dilin türeyişi felsefesi, psikolojisi ve sosyolojisi alanında Atatürk döneminde ortaya atılan bir kuram
güneş gözlüğü
Gözü güneş ve çeşitli tabiat olaylarından korumaya yarayan alet
güneş günü
Güneş'in, Yer'in bir noktasındaki meridyen düzlemine arka arkaya iki kez girmesi için geçen zaman
güneş hayvancıkları
Kök bacaklılardan, ışın biçimindeki yalancı bacaklarıyla hareket eden bir hücreli hayvanlar takımı, günsüler
güneş kremi
Güneşlenme sırasında cildin kurumasını, aşırı yanmasını ve çatlamasını önleyen bir tür özel krem
güneş lekeleri
Güneş yüzeyinde görülen siyah benekler
güneş saati
Bir düzlem ortasına dikilmiş bir çubuğun, bu düzlem üzerine ayrı ayrı zamanlarda düşen gölgesine bakılarak saati gösteren bölümler çizilerek yapılmış araç
güneş sistemi
Güneşle gezegenlerin oluşturdukları dizge
güneş sütü
Güneşlenme sırasında cildin kurumasını önleyen, koruyucu, beyaz renkli bir tür makyaj malzemesi
güneş tacı
Güneş atmosferinin alevli bölümü
güneş takvimi
Güneşin görünürdeki günlük ve yıllık hareketine göre düzenlenen takvim
güneş tekeri
Güneşin gökyüzündeki iz düşümü olan parlak daire
güneş yanığı
Güneş ışınlarının insan teninde yaptığı esmerlik
güneş yağı
Güneşlenme sırasında cildin daha çabuk koyulaşması için kullanılan bir tür yağlı sıvı
güneş yılı
Güneşin görünürdeki yıllık hareketine göre tanımlanan yıl
Güneş ışığı
gün
Güneş tutulması
küsuf
Güneşler
(Osmanlı Dönemi) ARAİS
güneşler
(Osmanlı Dönemi) şümûs
ruşen güneş
ünlü viola virtüozumuz