İngilizce - Türkçe
intime teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- homelike
- {s} ev havasında
- homelike
- {s} ev gibi
İlgili Terimler
Fransızca - Türkçe
intime teriminin Fransızca Türkçe sözlükte anlamı
- öz; candan, yürekten, içten; samimi, sıkı fıkı
- yakın dost
- inti
- yakın arkadaş
- en içteki
- en iç
- en gizli
- ev gibi
- samimi dost
- ilişkisi olan
- canciğer
- candan
- intimé
- cevap niteliğinde
- sens intime
- bilinç
İlgili Terimler
Danca - Fransızca
intime teriminin Danca Fransızca sözlükte anlamı
- intimer
İngilizce - İngilizce
intime teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- Inward; internal; intimate
Fransızca - İngilizce
intime teriminin Fransızca İngilizce sözlükte anlamı
- {a} secret
- {n} privity
- {a} near
- {a} homelike
- {a} inward
- {a} keyhole
- {a} intimate
Why can't shape be an intimate attribute of matter?
-Pourquoi la forme ne peut-elle être un attribut intime de la matière ?
These two concepts are intimately related.
-Ces deux concepts sont intimement liés.
- {a} familiar
- {a} inner
- {n} close friend, intimate
- intimate, private; inner, inmost, inward; near, special
- {a} homy
- homey
- close friend
He is my close friend.
-C'est mon ami intime.
He and I are such close friends that we can almost read each other's minds.
-Lui et moi sommes des amis si intimes que nous pouvons presque lire dans la tête de l'autre.
- inmost
- intimé
- {n} respondent, defendant (Law)
- petite pièce intime et confortable
- {n} snuggery
- ami intime
- {n} very close friend
- conversation intime
- {n} private conversation
- qui tient un journal intime
- {n} diary keeper
- restaurant intime
- {n} quiet restaurant
- intimé
- respondent
- intimé
- appellee