enceinte

(isim) çember, daire çevresi; devre, dolaşıp aynı noktaya gelen yol, dolambaçlı yol, dolaşma, tur; gezici hakim; gezici dava vekili, devre [elek.], çevrim; lig; bir yönetim altındaki işletme sayısı

circuit

gezici hâkim veya papazın yaptığı mutat seyahatler

circuit

{f} turneye çıkmak

circuit

{f} dolaşmak

circuit

{f} etrafında dönmek

circuit

(Askeri) AKIM DEVRESİ: Bir elektrik akımını nakletmek maksadıyla yekdiğerine bağlanmış birkaç iletken

Fransızca - Türkçe

enceinte teriminin Fransızca Türkçe sözlükte anlamı: gebee; polis bölgesi; gebek; çevreleme
enceinte militaire: askeri bölge

İngilizce - Fransızca

enceinte teriminin İngilizce Fransızca sözlükte anlamı: {a} enceinte, grosse; {n} enceinte, enclave; adj. enceinte, grosse

İngilizce - İngilizce

enceinte teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı: pregnant, expecting a baby
She was found guilty, but sentence was delayed, as her counsel said that she was enceinte.; The line of works which forms the main inclosure of a fortress or place; called also body of the place; Pregnant; with child; {i} enclave, enclosed area, enclosure; {s} pregnant; The area or town inclosed by a line of fortification

Fransızca - İngilizce

enceinte teriminin Fransızca İngilizce sözlükte anlamı

{a} gravid

{n} circuit

{a} pregnant

She is 8 months pregnant. - Elle est enceinte de huit mois.

Some of the ingredients in this beverage are harmful, especially if you are pregnant. - Quelques-uns des ingrédients de cette boisson sont nuisibles, spécialement si vous êtes enceinte.

{n} compound

{a} fecundated

pregnant, expecting; quick with child (Informal)

{n} precinct, compound, enclosure, inclosure, speaker