Düşmanla savaşmak için güçlerini birleştirdiler.
- They combined forces to fight the enemy.
Bazıları savaşmak için isteksiz.
- Some were unwilling to fight.
Senin ve benim dövüşmemiz gerektiği doğru mu?
- Is it right that you and I should fight?
Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.
- They knew they must fight together to defeat the common enemy.
Tom seninle dövüşmek zorunda kalmak istemiyor.
- Tom doesn't want to have to fight you.
Bu, elinin biri arkanda bağlıyken biriyle dövüşmek gibidir.
- This is like fighting someone with one arm tied behind your back.
Kavga etmek benim tarzım değildir.
- Fighting isn't my style.
Ben kavga etmekten hoşlanmam.
- I don't enjoy fighting.
Ben sonuna kadar mücadeleye niyet ediyorum.
- I intend on fighting till the end.
O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu.
- He believed that blacks could win their fight for equal rights without violence.
Sınır kavgaları yaygındı.
- Border fights were common.
Neden kavga ettiklerini bilmiyorum.
- I don't know why they are fighting.
Ben sonuna kadar mücadeleye niyet ediyorum.
- I intend on fighting till the end.
George, son zamanlarda üç saatlik mücadeleden sonra yakaladığı 30 paundluk bir levreği tanımlıyordu.
- George was describing a 30 pound bass he'd caught recently after fighting it for three hours.
Döğüşmekten başka seçeneğimiz yoktu.
- We had no alternative but to fight.
İsyancı kuvvetler döğüşmek için hazırlandı.
- Rebel forces prepared to fight.
Onlar döğüşmeyeceklerini söylediler.
- They said they would not fight.
Tom döğüştüğü için okuldan atıldı.
- Tom was expelled from school for fighting.
Amerikalıların sadece savaşmak için herhangi bir arzusu yoktu.
- Americans simply had no desire to fight.
Büyük bir savaşçı güç yayar. O ölümüne savaşmak zorunda değildir.
- A great warrior radiates strength. He doesn't have to fight to the death.
Ben kendi savaşımı veriyorum.
- I fight my own battles.
Artık mücadele etmek istemiyordu.
- She didn't want to fight no more.
Tom mücadele etmek için hazırdır.
- Tom is ready to fight.
... to fight for our privacy, or we'll lose it. ...
... Today, we have, between Defective By Design and Fight for the Future, who led the SOPA/PIPA ...