O, dağ tırmanıcılığına alışkındır.
- He's accustomed to mountain climbing.
O, dağ tırmanıcılığına alışkındır.
- He's used to mountain climbing.
Tom yüksek ağaca tırmanmaya çalıştı.
- Tom tried climbing the tall tree.
Şu ayakkabılar tırmanma için işe yaramaz.
- Those shoes won't do for climbing.
Ben dağlara tırmanmayı severim.
- I like climbing mountains.
Şu ayakkabılar tırmanma için işe yaramaz.
- Those shoes won't do for climbing.
Hemen her hafta sonu dağcılık yapmaya gideriz.
- We go mountain climbing almost every weekend.
Dağcılıkla ilgileniyorum.
- I am interested in mountain climbing.
Children like climbing trees.
- Kinder klettern gern auf Bäume.
We are climbing the palm tree.
- Wir klettern auf die Palme.