In the United States, 20 million new jobs have been created during the past two decades, most of them in the service sector.
- Amerika Birleşik Devletlerinde, geçtiğimiz yirmi yıl boyunca 20 milyon yeni iş yaratılmıştır, onların çoğu hizmet sektöründedir.
He spent most of the time at his summer home.
- O, zamanın çoğunu yazlık evinde geçirdi.
His failure was mainly due to carelessness.
- Onun başarısızlığı çoğunlukla dikkatsizliği yüzündendi.
That company deals mainly in imported goods.
- O şirket çoğunlukla ithal mallar işiyle ilgilenir.
Most young adults enjoy going out at night.
- Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.
Most parents see their own children as the best in the world.
- Çoğu ebeveyn, kendi çocuklarını, dünyada en iyi olarak görüyor.
I get paid more than most people here do.
- Buradaki çoğu insanın aldığından daha çok ödeme alıyorum.
I've done that more than most people have.
- Onu çoğu insandan fazla yaptım.
The rich are often misers.
- Zenginler çoğu kez pintidirler.
The transition from farm life to city life is often difficult.
- Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur.
Many diseases result from poverty.
- Çoğu hastalık yoksulluktan sonuçlanır.
There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.
- Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.
I mostly have fruit for breakfast.
- Sabah kahvaltısı için çoğunlukla meyve yerim.
Success depends mostly on effort.
- Başarı çoğunlukla çabaya bağlıdır.
The rich are often misers.
- Zenginler çoğu kez pintidirler.
I've often seen him bullied.
- Çoğu kez onun zorbalık yaptığını gördüm.
Many of the ancestral rites of this tribe have been lost over time.
- Bu kabilenin atasal ayinlerinin çoğu zamanla kaybedilmiştir.
Crime has often been related to poverty.
- Suç çoğu kez yoksullukla ilgilidir.
Tom and his friends often play cards until after midnight.
- Tom ve arkadaşları, çoğu kez gece yarısına kadar kart oyunu oynar.