Aç olamazsın. Birkaç dakika önce abur cubur yedin.
- You can't be hungry. You had a snack a few minutes ago.
Sadece birkaç kişi beni anladı.
- Only a few people understood me.
Adam bir kaç saat önce vefat etti.
- The man passed away a few hours ago.
Biz Tom'u ziyaret ederken geçen ay bir kaç gün Boston'daydık.
- We were in Boston last month for a few days visiting Tom.
Bazı insanlar bugün Neandertaller ve Denisovanlar gibi diğer türlerden birkaç gene sahiptir.
- Some people today have a few genes from other species, the Neanderthals and the Denisovans.
Mary ve diğer bazı kadınlar birkaç saattir buradaydı.
- Mary and some other women were here for a few hours.