Okula giderken amcamı gördüm.
- Cuando iba a la escuela, vi a mi tío.
Tiyatroya giderken benzinimiz bitti.
- Se nos acabó la gasolina cuando íbamos al teatro.
Tom Mary'nin Boston'dan ne zaman ayrılacağını bilmiyor.
- Tom no sabe cuándo se irá Mary de Boston.
Onun ne zaman geleceğini biliyor musun?
- ¿Sabes cuándo vendrá?
O geri geldiğinde gideceğim.
- Yo me iré cuando ella regrese.
Lütfen ! Londra'ya geldiğinde, olabilecek en yakın zamanda beni ara .
- Por favor, llámame lo antes posible cuando llegues a Londres.
When I woke up, I was sad.
- Cuando me desperté estaba triste.
When I grow up, I want to be a king.
- Cuando crezca, quiero ser un rey.