التركية - الإنجليزية
تعريف kordon في التركية الإنجليزية القاموس.
- cordon
Police cordoned off the crime scene.
-Polis olay yerini kordon altına aldı.
Police cordoned off the area.
-Polis bölgeyi kordon altına aldı.
- cord
Sami put a cord around Layla's neck and strangled her to death.
-Sami, Leyla'nın boynuna bir kordon doladı ve onu ölümüne boğdu.
Police cordoned off the area.
-Polis bölgeyi kordon altına aldı.
- (Askeri) waterfront
- cable
- (Askeri) aiguillette
- esplanade
- thread
- ribbon
- piping
- promenade
- (İnşaat) flexible cord
- flex
- (Mimarlık) reglet
- strand
- (Fizik) loop
- (Tekstil) drawcord
- (İnşaat) stringcourse
- pull cord
- arch. stringcourse
- funiculus
- funicle
- string
- cord, cordon, braid; shoulder knot
- cord, rope; pull
- cord; cordon
- (electric) cord (of an appliance)
- cordon (of troops or police)
- lanyard
- {i} lace
- (İnşaat) molding
- braid
- kordon dolanması
- (Geometri) umbilical cord entanglement
- kordon
- (Tekstil) sliver
- kordon altına alınmış
- cordoned
- kordon kanı
- (Tıp) umbilical cord blood
- kordon kaynağı
- bead weld
- kordon boyu
- cord length
- kordon alanı
- knurls
- kordon alanı
- (Askeri) waterfront area
- kordon altına almak
- cordon something off
- kordon altına almak
- cordon off
- kordon altına almak
- cordon
- kordon altına almak
- to cordon sth off
- kordon altına almak
- to cordon off
- kordon devresi
- cord circuit
- kordon gelişimi
- (Askeri) waterfront development
- kordon hattı boyunca
- (İnşaat) cordwise
- kordon kasnağı
- band pulley
- kordon makinesi
- (İnşaat) cordon machine
- kordon makinesi
- trimming machine
- kordon oluşturarak uzak tutmak
- cordon off
- kordon patlatıcı
- cord-detonator
- kordon sanayi alanı
- (Askeri) waterfront industry area
- kordon tel
- (İnşaat) flexible wire
- kordon tesisleri
- (Askeri) waterfront facilities
- kordon yeşillik zonu
- (Askeri) waterfront greenery zone
- kordon çıta
- bolection molding
- askeri kordon
- cordon
- göbek kordon kanı
- (Tıp) umbilical cord blood
- emniyetli kordon santrali
- (Askeri) secure cord switchboard
- esnek kordon
- flexible cord
- sempatik kordon
- (Anatomi) sympathetic cord
- tüylü kordon
- chenille
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف kordon في التركية التركية القاموس.
- Bir yere girip çıkmayı denetim altına almak için görevlilerden oluşturulan dizi
- Kabaran denizin kumsalda bıraktığı döküntü katmanı
- Teneke ve çinkodan yapılan eşyaların üstüne süs yapmak için kullanılan araç
- İnce uzun sıralar durumunda yapılmış oymalı duvar veya mobilya süsü
- Çoğu ipekten yapılmış kalın ip
- İnce tellerden örülen ve özellikle ev araçlarında kullanılan elektrik iletkeni
- ipekten yapılmış kalın örme ip
- Saat veya madalyon gibi şeyleri asmaya yarayan çoğunlukla ince zincir: "Bize defineden pay çıkaracak derken bütün urbamızı, saat kordonumuzu, para cüzdanımızı, yeni potinlerimizi üste verdik."- H. R. Gürpınar. İnce tellerden örülen ve özellikle ev araçlarında kullanılan elektrik iletkeni. İnce uzun sıralar durumunda yapılmış oymalı duvar veya mobilya süsü
- Saat veya madalyon gibi şeyleri asmaya yarayan çoğunlukla ince zincir
- kordon boyu
- Denize kıyısı olan şehirlerde kıyı boyunca uzanan imarlı yol