kız kardeş

listen to the pronunciation of kız kardeş
التركية - الإنجليزية
sister

He deprived my little sister of all her toys. - O benim kız kardeşimi oyuncaklarından etti.

He introduced his sister to me. - O, bana kız kardeşini tanıttı.

sis

My sister likes sweets. - Kız kardeşim şekerleri sever.

He deprived my little sister of all her toys. - O benim kız kardeşimi oyuncaklarından etti.

kızkardeş
sister

My sister is suffering from a bad cold now. - Kızkardeşim şimdi kötü bir soğuk algınlığı geçiriyor.

He called his sister, Mary. - O, kızkardeşi Mary'yi aradı.

kızkardeş
sis

He called his sister, Mary. - O, kızkardeşi Mary'yi aradı.

Is that really Tom's sister? - O gerçekten Tom'un kızkardeşi mi?

üvey kız kardeş
half sister
التركية - التركية
Bir kimsenin, kendinden küçük veya kendisiyle yaşıt olan bayan kardeşi. Kendinden büyük olana daha çok abla denir
eme
bacı
cice
şvester
Kızkardeş
abaş
Kızkardeş
(Hukuk) UHT
Kızkardeş
ama
kız kardeş
المفضلات