Unterhalt

listen to the pronunciation of Unterhalt
Almanca - Türkçe
{'untırhalt} r bakım; geçim
[der] bakım, geçim; nafaka
geçim
İngilizce - Türkçe

Unterhalt teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

alimony
nafaka
livelihood
{i} geçim

Çoğu kişi geçimleri için çalışmak zorunda. - Most people have to work for their livelihood.

living
{s} canlı

O, büyük babanın canlı görüntüsüdür. - It's the living image of your grandfather.

Denizde yaşayan canlıların çoğu, kirlilikten etkilenir. - Most living creatures in the sea are affected by pollution.

livelihood
{i} rızk
livelihood
(Ticaret) maişet
living
yaşayarak

Ben Berlin'de bir Alman aile ile yaşayarak bir hafta geçirdim. - I spent a week in Berlin living with a German family.

Yaşamımın geri kalanını Tom'la yaşayarak harcayamam. - I can't spend the rest of my life living with Tom.

living
dirimli
livelihood
geçinme
living
yaşayan

Yaşayanların sayısı ölülerinkinden daha azdı. - The number of the living was smaller than that of the dead.

Denizde yaşayan canlıların çoğu, kirlilikten etkilenir. - Most living creatures in the sea are affected by pollution.

living
{s} yaşayanlara özgü
alimony
(isim) nafaka
livelihood
{i} geçim yolu
livelihood
{i} geçimini sağlama
livelihood
geçim vasıtası
living
tıpkı
living
{i} hayat

Ölüm yaşamın zıttı değildir: biz ölümümüzü ölürken geçirmezken hayatımızı yaşarken geçiririz. - Dying is not the opposite of living: we spend our life living while we don't spend our death dying.

Ben bu tür bir hayatı yaşamaktan usandım. - I'm tired of living this kind of life.