überbleibsel

listen to the pronunciation of überbleibsel
Almanca - Türkçe
[das] kalıntı, artık, tortu, posa
{'ü: bırblaypsıl} s artık, kalan
kalan yemek
İngilizce - Türkçe

überbleibsel teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

hangover
akşamdan kalmışlık
hangover
{i} akşamdan kalma

Gerçekten kötü bir akşamdan kalmayım. - I have a really bad hangover.

hangover
(Tıp) asıntı
hangover
(deyim) akşamdan kalmalık
hangover
sonuç
hangover
mahmurluk

Mahmurluğun en kötü türü duygusal mahmurluktur. - The worst kind of hangover is emotional hangover.

hangover
{i} içki sersemliği

Onun korkunç bir içki sersemliği var. - He has a terrible hangover.

hangover
(önceki bir olaydan) kalmış şey
hangover
abanma
leavings
artıklar
hangover
İçkiden meydana gelen baş ağrısı; geçmiş zamandan kalmış olma
hangover
içkiden meydana gelen baş ağrısı
hangover
{i} eski şey
hangover
geçmiş zamandan kalmış olma
hangover
{i} kalıntı

Tom ertesi gün acı bir kalıntı ile uyandı. - Tom woke up the next day with a painful hangover.

hangover
{i} içki mahmurluğu

Bugün içki mahmurluğum var. - I have a hangover today.

İçki mahmurluğunu durduracak bir şey içmeliydim. - I should have drunk something that stops hangovers.

hangover
önceden kalan şey
Almanca - İngilizce