acımasızca

listen to the pronunciation of acımasızca
Türkçe - İngilizce
mercilessly

They tease me mercilessly. - Benimle acımasızca alay ediyorlar.

He crushed the insect mercilessly. - O böceği acımasızca ezdi.

coldheartedly
in cold blood
insensibly
unmercifully
cruelly

The teacher lost his job because he cruelly berated students who made mistakes. - Öğretmen işini kaybetti çünkü hata yapan öğrencileri acımasızca azarladı.

Pedophiles are cruelly treated in prison. - Hapishanede pedofillere acımasızca davranılır.

mercilessly, without remorse
atrociously
remorselessly
relentlessly
viciously

Sami viciously raped Layla. - Sami, Leyla'ya acımasızca tecavüz etti.

ill
ruthlessly
hardly
acımasızca eleştirmek
slam
acımasızca eleştirmek
cut up
acımasızca dövmek
clobber
acımasızca eleştirmek
scarify
Türkçe - Türkçe
Acımasız olarak, acımasız bir biçimde, zalimce, zalimane
acımasızca