a scheme, project, draft, model, plot

listen to the pronunciation of a scheme, project, draft, model, plot
İngilizce - Türkçe

a scheme, project, draft, model, plot teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

plan
{f} planlamak

Tom ve Mary düğünlerini planlamakla meşgul. - Tom and Mary are busy planning their wedding.

Devrim konseyi strateji planlamak için toplandı. - The revolutionary council met to plan strategy.

plan
{f} plan yapmak

Bir plan yapmak zorundayız. - We have to make a plan.

Ben çok fazla plan yapmaktan hoşlanmam. - I don't like to plan too much.

plan
düşünce

Yeni plan hakkında seninle aynı düşüncede değilim. - I can't agree with you with regard to the new plan.

plan
tasar

Sigara içerken planı tasarladım. - I conceived of the plan while I was smoking.

Asgari ücreti artırmayı tasarladıkları doğru mu? - Is it true they're planning to raise the minimum wage?

plan
josparını çizmek
plan
niyet
plan
kroki
plan
working plan ilk tasarı
plan
(Askeri) PLAN: Genellikle bir şehir veya çok küçük bir bölgenin çok büyük ölçekli haritası
plan
yol

Tom Boston'a bir yolculuk için planlar yaptı. - Tom has made plans for a trip to Boston.

Biz onun yeni bir yol yapma planına karşı çıktık. - We opposed his plan to build a new road.

plan
plan plannerplan yapan kimse
plan
tertip

Tom için bir parti tertip ettim. - I planned a party for Tom.

plan
{i} plan, düşünce, niyet, maksat
plan
(İnşaat) plan, program
plan
{i} taslak
plan
niyet maksat
plan
{f} planını çizmek
plan
{i} proje

Okul kulüpleri yaklaşan okul yılı için yapmayı planladıkları kamu hizmeti projelerini açıkça ana hatlarıyla belirtmelidir. - School clubs need to clearly outline the community service projects they plan to do for the upcoming school year.

Yeni projeyi üç saat tartıştıktan sonra, Andrew'un planının en iyi olduğu sonucuna vardık. - Having discussed the new project for three hours, we concluded that Andrew's plan was the best.

plan
{f} tasarlamak, planlamak
İngilizce - İngilizce
{n} plan
a scheme, project, draft, model, plot