I've brought you a little something.
- Sana küçük bir şey getirdim.
That tie suits you very well.
- Bu kravat sana çok iyi uyuyor.
If I were a bird, I would have been able to fly to you.
- Bir kuş olsam, sana uçabilirim.
Who told the story to you?
- Sana hikayeyi kim anlattı?
My love for you won't let me tell you everything. Some things are better left unsaid.
- Sana olan aşkım sana her şeyi söylememe izin vermeyecek. Bazı şeyler söylenmemiş olarak bırakılsa iyi olur.
First of all, I would like to thank you for your hospitality.
- Her şeyden önce, konukseverliğin için sana teşekkür etmek istiyorum.
Twice and thrice had I loved thee before I knew thy face or name.
- Adını öğrenmeden ve yüzünü görmeden önceleri de sana âşıktım.