He spent most of the time at his summer home.
- O, zamanın çoğunu yazlık evinde geçirdi.
While most of us are significantly better off financially than our parents and grandparents, happiness levels haven't changed to reflect that.
- Çoğumuz ebeveynlerimiz ve büyük ebeveynlerimizden önemli ölçüde daha varlıklı olmamıza karşın, onu yansıtan mutluluk seviyeleri değişmemiştir.
The audience consisted mainly of students.
- Dinleyiciler çoğunlukla öğrencilerden oluşuyordu.
Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines.
- Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.
There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.
- Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.
Most Japanese drink water from the tap.
- Çoğu Japon, suyu musluktan içer.
I've done that more than most people have.
- Onu çoğu insandan fazla yaptım.
People often tell me more than I want to know.
- İnsanlar çoğunlukla bana bilmek istediğimden daha fazlasını söylüyor.
The transition from farm life to city life is often difficult.
- Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur.
Humility often gains more than pride.
- Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir.
Many of the workers died of hunger.
- İşçilerin çoğu açlıktan öldüler.
There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.
- Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.
I mostly have fruit for breakfast.
- Sabah kahvaltısı için çoğunlukla meyve yerim.
The pain has mostly gone away.
- Ağrı çoğunlukla geçti.
Crime has often been related to poverty.
- Suç çoğu kez yoksullukla ilgilidir.
I've often seen him bullied.
- Çoğu kez onun zorbalık yaptığını gördüm.
Many of the ancestral rites of this tribe have been lost over time.
- Bu kabilenin atasal ayinlerinin çoğu zamanla kaybedilmiştir.
Tom and his friends often play cards until after midnight.
- Tom ve arkadaşları, çoğu kez gece yarısına kadar kart oyunu oynar.
The rich are often misers.
- Zenginler çoğu kez pintidirler.